LG G4 ilk izlenimlerim!


Bugün itibariyle ben de bir lg g4 sahibiyim.Çok düşünerek aldım. Umarım pişman olmam. İnternetten lg türkiye garantili 1693 tl ye aldım. Daha tanışalı birkaç saat olduğu için ayrıntılı bilgi veremesem de genel bir görüş olarak şunları söyleyebilirim:
Bataryasının bir önceki kullandığım asus fonepad e göre daha fazla gitmedi, ne yazıkki
Çift pencere özelliğini çok beğendim, aynı anda 2 pencere açabiliyorsunuz birinde müzik dinlerken diğerinde site gezebilirsiniz.
Kamerası o  kadar övüldü ama eviçi ortamda pek bir üstünlüğünü göremedim. Dışarı ortamda denemek daha nasip olmadı.
Arka kapak çok hassas muhakkak bir kılıfla kullanılmalı, derimki şeffaf silikon kılıf alın,derisi gözükmeye devam etsin.
Ön ekran jelatinlenmiş olarak geldi, onun için de kırılmaz cam almayı düşünüyorum. Silikon kılıf ve kırılmaz cam ekran 17 tl  gibi fiyatlara satılıyor,alın derim.
Telefonda canımı sıkan ısınması oldu.10 dk da ateş gibi oldu, yeni güncellemeler geldi umarım bir daha aynı sıkıntıyı yaşamam şuan iyi gibi.
Ekran boyutu bence ideal, heleki 7 inçlik tabletle gezen benim için :)
İnternet çekim gücü bir önceki telefonuma göre çok çok iyi, bağlantı kesilme sorunu yaşamadım hiç.
Ekran geçişleri hızlı, daha bir takılma yaşamadım,umarım yaşamam.
Bir sevmediğim de kulaklık oldu,daha önce hiç lg kullanmamıştım. Diğer lg lerin kulaklıkları da böyleymiş sanırım.Kulakta durmuyor,fırlıyor :(
Şuanlık izlenimlerim bunlar, daha fazlası için takipte kalın :)
Sorularınızı yorum kısmına yazabilirsiniz:)

0 yorum:

Asus Phonepad 7 son güncelleme!!!

Pişmanlığımsın telefon,pişmanlığım. Ne büyük heveslerle aldım oysaki seni. Son güncellemeden mi bilmiyorum sistem arayüzü durdu deyip kapanıyorsun,yapma bunu bana yapma. Zaten şu aralar dertliyim. Ne heveslerle aldım seni ahhh ne heveslerle. Bataryan desen 10 saat şarjda dursa dolmuyor.Ekran desen çizik çizik.Kamera desen megapikseli düştü sanki:;( Yapmayacaktın bunu bana telefon. Servis desen hiç yardımcı olmuyor. Daha önceki hatalarını telafi adına da hiçbirşey yapmadılar.Daha garantin dolmadı telefonn!!!Yollasam alırlar mı seni geri???Ne hevesle almıştım seni telefonnn:((

0 yorum:

PANTENE ALTIN KELEBEK ÖDÜLLERİ’NE GERİ SAYIM HEYECANI BAŞLADI!

Televizyon ve müzik dünyasının en iyilerinin ödüllendirildiği Altın Kelebek Ödülleri, bu kez Pantene sponsorluğunda organize ediliyor. 42.’si düzenlenecek olan Pantene Altın Kelebek Ödülleri, bu yıl da sanat camiasının önemli isimlerini bir araya getirecek. Kırmızı Halı’dan sahneye kadarki süreçte sürprizlerin yaşanacağı, yıldızlar geçidine dönüşecek olan tören, birçok yeniliğe ve ilklere de ev sahipliği yapacak.
Yıldızı Parlayanlar onlar oldu
Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde bu yıl yeni bir kategori daha var: “Pantene Yıldızı Parlayanlar”. Senelerdir saç bakımına getirdiği yeniliklerle Türkiye’de ve dünyada öne çıkan Pantene, bu özel gece için ise Türkiye’nin yıldızı parlayan genç isimlerine eşlik ediyor olacak. 42 yıllık Altın Kelebek tarihinde bu yıl ilk kez verilecek “Pantene Yıldızı Parlayanlar” ödülünün sahipleri Hande Erçel, Bensu Soral ve Nilay Deniz oldu.
Gecenin yıldızı sen ol, Pantene saçının farkını kırmızı halıda da göster! 
42. Pantene Altın Kelebek Ödülleri’nde televizyon ve müzik dünyasının en iyileri senin vereceğin oylarla parlayacak! www.pantenealtinkelebekodulleri.com’a gir ve sen de en sevdiğin sanatçılara oyunu ver. Ayrıca “benim de saçlarım güçlü ve sağlıklı görünüyor” diyorsan, “Gecenin Yıldızı Ol” kısmına başvur. Kişisel bilgilerini gir ve fotoğrafını yükle. Pantene Altın Kelebek Özel Jürisi’nin seçimleriyle bu büyülü gecede benzersiz deneyimler yaşayacak 15 şanslı kişiden biri de sen ol! Üstelik kendini bir yıldız gibi hissedeceğin gecede, sahne arkasında yıldızların heyecanına tanık olma ve en sevdiğin sanatçıya sahnede ödülünü verme şansı yakala. Pantene saçının farkını kırmızı halıda da göster!
Bu heyecanı kaçırma!
Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet, Kanal D ve Pantene’in ev sahipliği yapacağı Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni, 4 Ekim Pazar akşamı Kanal D’den canlı olarak yayınlanacak.
www.pantenealtinkelebekodulleri.com
#pantenealtınkelebek
Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’nin tanıtım filmi  ve kamera arkası görüntüleri için tıkla.
ana-gorsel-20150309111630907.png

Bir boomads advertorial içeriğidir.

0 yorum:

Elin Oğlu 14. Bölüm fragmanı



Elin Oğlu'nda ramazan coşkusu...
Türkiye'de yaşayan 8 yabancı adam ramazanda neler hissediyor?
Onlar da oruç tutuyor mu?
Çok şaşıracak ve çok eğleneceksiniz
Müthiş süprizlerle 14. bölüm bu akşam atv'de...




0 yorum:

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!

Araç kullanırken telefonla konuşmayın, hayatı susturmayın!
Çünkü Trafik Hayattır!

Hayatımızın en önemli unsuru haline gelen trafik güvenliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen ve örnek uygulamalar geliştiren Trafik Hayattır platformu iletişim faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Toplumsal sorumluluk alanı içerisinde trafik güvenliğine öncelikli olarak önem veren Doğuş Otomotiv, Trafik Hayattır ile trafikte saygı kültürünü yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Trafik güvenliği konusunda Türkiye’nin en istikrarlı kurumsal sorumluluk markası haline gelen Trafik Hayattır platformu 10 yılı aşkın süredir, çeşitli bilinçlendirme projelerini başarıyla yürütüyor.

Trafik güvenliğini ve yaya güvenliğini sağlamada en önemli unsurlardan cep telefonu kullanımına, farklı projeleriyle dikkat çeken Trafik Hayattır platformu, yeni bir animasyon yaparak ‘araba kullanırken cep telefonu ile konuşmanın’ dikkat dağınıklığına sebep olduğunu vurguluyor.

Cep telefonu kullanımı her geçen gün artıyor. Buna paralel olarak şehir içi kazalarında da artış söz konusu. Cep telefonu ile konuşmanın reaksiyonları %80 azalttığı gerçeğini göz önüne alırsak Trafik Hayattır bu konuya eğilerek doğru bir strateji uyguluyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 yorum:

ÖSYM LYS DUYURUSU


Duyuruya göre en az bir puan türünde 180 puan üstü alan adaylar LYS'ye başvurabilecekler. 

Başvuru süresi 8-21 Nisan 2015 tarihleri arası olacak ve uzatılma yapılmayacak.

LYS başvuru ücreti 3 tl'dir. (Başvuru merkezi hizmet bedeli)

Sınav ücretleri 30 tl'dir.

Toplam 5 LYS sınavı yapılacak olup isteyen istediğine katılabilecek.

İşte sınav ücreti yatırılabilecek bankalar:

Adaylar; Akbankın ATM, tüm şubeleri ve İnternet bankacılığı aracılığıyla, Halk Bankası ve Ziraat Bankasının ATM ve İnternet bankacılığı aracılığıyla, Kuveyt Türk Katılım Bankası ve Türk Ekonomisi Bankasının tüm şubeleri ile İnternet bankacılığı aracılığıyla ve tüm PTT işyerlerinden sınav ücretini yatırabileceklerdir. Adaylar, sınav ücretini ÖSYM’nin İnternet sayfasında yer alan “ÖDEMELER” alanından kredi kartı/banka kartı ile de yatırabilirler.




0 yorum:

Hastalık hastası olmak hastalık mıdır?


Nedir hastalık hastası olmak? Tıpta yeri var mıdır bakacak olursak, evet var. Tıpta hipokondriyazis dediğimiz bu durum kişiyi ciddi rahatsızlığa sokar. Aslında hasta olmasa bile kişinin hissettiği hasta olduğudur ve kişi yoğun endişe ve korku altındadır.Örneğin çarpıntısı vardır. O kalbinde bir sorun olduğunu düşünür. Kabızlığı olur başka şey düşünür. Baş ağrısı olur acaba tümör mü var diye düşünür. Yani anlayacağınız düşünür de düşünür. En az 6 ay böyle korkuları olduysa ve bu sıkıntısı günlük hayatını olumsuz yönde etkiliyorsa; kastettiğim kişi hayatına devam edemiyor gerek toplumsal gerekse mesleksel işlevlerini yerine getiremiyorsa, kişiye hastalık hastası yani hipokondriyazis tanısı konulabilir. Tabi her hastaya da bu gözle bakmamak lazım. Bazen masum görünen bir semptomun altında ciddi bir hastalık yatıyor olabilir. Kişi doktora gider tetkik, görüntüleme yaptırır. Temiz çıkar ama hala hasta olduğunu düşünüyorsa o zaman hipokondriyazisten şüphelenilebilir. Gerçekten yaşayan içinde, yakınları içinde zorlu bir durum olsa gerek. Ne kadar hastalık hastası desek de bunun tıbbi bir adı var ve artık  tedavi olunması gereken bir hastalık haline gelmiş. Bu tür hastalar çoğu zaman dirençli olsalar da psikiyatri bölümünden alabilecekleri iyi bir tedaviyle sağlıklı günlerine kavuşabilirler. Hepimiz için sağlıklı, huzurlu günler diliyorum... 
Diğer yazılarıma da bakmayı unutmayın:)

0 yorum:

Elin Oğlu Danilo Zanna!


Şimdilerde elin oğlu programında izlediğimiz Danilo Zanna Nisan 1982'de Floransa'da dünyaya gelmiş.

                         
                                            18 yaşındayken aşçı olmaya karar vermiş.


Ekim 2009 da hayatının aşkını Türkiye'de bulmuş ve mayıs 2013'te bu aşkın meyvesi Zeno Tibet doğmuş :)

                                  
                                    Ekim 2014'te ise Planet Mutfaktaki serüveni başlamış.


      
             Danilo Zanna'nın yemek tariflerini youtube planet mutfak kanalında bulabilirsiniz!

0 yorum:

Asus Fonepad 7 Lollipop 5.0 güncellemesi


Son güncelleme fiyaskolarından sonra açıkcası 500-600 mb' lık bu güncellemeyi kurmaya korkmadım değil. Tekrar aynı hatayı yapmazlar düşüncesiyle dün gelen güncellemeyi bugün kurdum.Birkaç tane  benim hiç kullanmadığım uygulama silindi.Yerlerine birkaç yine kullanmayacağımı tahmin ettiğim uygulama gelmiş. Güncelleme kurulduğunda google play için de güncelleme istiyor. Telefon çok yavaşladı. Ayrıca kaç saattir şarjda dolmuyor bir türlü. Niye yüklediysem! Menü tasarımlarını  da beğenmedim.
Bu telefonu almayı düşünenenler için ise diyeceğim şu; tableti telefon olarak kullanmak gerçekten zor oluyor. Hem aksesuar bulmak açısından hem kullanış açısından insanı zorluyor. Zenfone modellerine bakmanızı tavsiye ederim.

2 yorum:

Disiplinle başarının kaynağına yol açın!


Disiplin! Disiplin! Disiplin! Disiplinin başarıyı getirdiğinden şüphesi olan var mı aranızda? Yoktur diye düşünüyorum. Peki başarıyı getirdiğini bildiğimiz disiplini neden hayatımızda uygulamıyoruz? Söyleyeyim size niye çünkü küçüklüğümüzden beri böyle alıştırıldık çoğumuz. İlk evimizin, annemizin, babamızın kurallarıyla tanıştık. Daha sonra okul, daha sonra işyeri kuralları...Peki kurallar vardı ama niye vardı? Her zaman uygulanıyor muydu? Ne yazık ki hayır. Zaten insanları da sorumsuzluğa, vurdumduymazlığa iten şeyler vaktiyle konulan kuralların uygulanmamış olması değil mi? Kişi kavga eder affedilir. Öğrenci okul eşyasına zarar verir affedilir. O şunu yapar affedilir, bu şunu yapar affedilir. Madem uygulanmayacak kurallar, neden varlar? Hayatım boyu hep kurallara uyan biri oldum. İyi niyeti hiçbir zaman suistimal etmedim. Belki aranızda benim gibi olanlarınız vardır, belki diyorum çünkü azınlıktayız. İnsanların çoğu, kendilerine kolay geleni yapmaktan alıkoyamıyor, bu diğer insanlara zarar verse bile. Sadece o insanları da suçlamamak lazım. Ne de olsa birilerinin onlara gösterdiği tolerans mevcut hallerine devam etmelerine yol açıyor. Gel de kızma! Ben derslerime hep vaktinden erken gidiyorum. Hatta haddinden fazla erken. Çünkü arabayı kaçırabileceğimi hesap edip hep bir önceki arabaya göre evden çıkıyorum. Ama ne oluyor biliyor musunuz, sadece birkaç kişi ders saatine kadar gelmiş oluyor. Hoca da arkadaşlarınızı bekleyelim diyor. Biz bekliyoruz ama niye? O arkadaşlarımız yataklarında 10 dk daha daha fazla uyuyabilsin diye. Sorarım size gerçekten arkadaş mı bize zarar veren bu insanlar? Hocaya göre zaten 10 dk beklememizin önemi yok, altıüstü 10 dk Ama ben hergün bekletilen kısımdayım bilmiyorki. Hem  geç kalan arkadaşlara iyilik yapıyor hoca değil mi ne sakıncası var? Ama aslında olan ne? Biz cezalandırılıyoruz. Niye??? Vaktinde geldik çünkü. Yahu insan 1 defa geç kalır, 2 defa geç kalır. Ama hergün hergün ben insanları beklemek zorundamıyım? Burda söylüyorum da gel de okulda yüzlerine söyle. İnanın denedim. Kızarmıyor bile yüzleri. Bir de hekim olacak kişiler bunlar! Geçen gün hoca geç kalan hiçbir öğrenciyi derse almadı.İçime su serpildi. Her hocanın yapması gerekeni yaptı aslında. Hatalara göz yumarak nasıl disiplin sağlanabilir. Bu sadece binlerce sorumluluk örneğinden biriydi. Bu yazıyı yazmaktaki amacım  birilerine sesimi duyurabilmekti. Belki hocasınız, belki iş verensiniz, belki başka birşey. Lütfen sorumlu kişileri ödüllendirin, sorumsuz kişileri cezalandırın. Tabiki ilk önce sizler örnek olacaksınız. Sonra isteyeceksiniz ve öğrenciler sizler de üzerinize düşen sorumlulukları yerine getirin .Hiçbir zaman kaçmayın. Benden bu kadar. Gelin hep birlikte disiplinle başarının kaynağına yol açalım!

0 yorum:

Uyku bozuklukları


Sağlıklı bir insanda günlük uyku süresi ortalama 8 saattir. Ama uyku bozukluklarında bu süre değişebilir. Bugün uyku bozukluğu çeşitleri ve nedenlerinden bahsedeceğim. Uyku bozuklukları primer ve sekonder olmak üzere ikiye ayrılır. Primer bozuklukta uyku bozukluğuna sebep olan bir etken yoktur.  Bu başlık altında dissomnialar ve  parasomnialar vardır. Sekonder bozukluğa ise psiki-yatrik hastalıklar, fiziksel hastalıklar, geçiçi stresörler ve olumsuz çevre koşulları sebep olur ve uyku bozukluğundan çok altta yatan sebepe yönelik tedavi yapılır.Primer uyku bozukluğu çeşitlerine bakacak olursak:
A-Dissomnialar
       Primer insomnia
       Primer hipersomnia
       Narkolepsi
       Nefes almayla ilişkili uyku bozuklukları
       Sirkadiyen ritm uyku bozuklukları
       Başka Türlü Adlandırılamayan: Huzursuz bacak sendromu, Nokturnal myoklonus
B-Parasomnialar
       Kabus boz
       Uykuda terör (night terror) bozukluğu
       Uykuda yürüme bozukluğu(somnambulizm)
       Başka Türlü Adlandırılamayan
Şimdi tek tek göz atalım:

1-Primer Hipersomnia
       1 aydan fazla süren uykusuzluk ya da düşük kaliteli uyku şikayetinin olduğu durumdur.
Nedeni:
-          Uyku hijyeninin bozuk oluşu (gürültülü ya da sıcak-soğuk yatak odası, yatakta okuma, gündüz uyuma vs.)
- Uyuyamama ile ilişkili aşırı anksiyete
Tedavi
        Uyku hijyeni
       Belli zamanlarda yatağa girme
       Uyuyamazsa oturma odasına geçip kitap okuma vs.
       Yatak odasının sadece uyku için kullanılması
       Gündüzleri hafif egzersiz
       Yatmadan önce hafif bir şeyler yeme
       Alkol, sigara ve kafeinden kaçınma
       Gündüz uyuklamalarından kaçınma
       Uyusa da uyumasa da sabah aynı saatte kalkma
2-Primer hipersomnia
       En az bir aydır süregelen başka bir nedene bağlı olmayan aşırı uykululuk halidir.
       Erken yaşlarda başlayan ve hayat boyu süren bir durumdur.
3-Narkolepsi
       Günde 2-6 kez, 10-20 dk.’lık uyku atakları
                Sebepi bilinmiyor.
4-Nefes almayla ilişkili uyku bozuklukları
       Uyku apnesi sendromu da denir .
       Uykuda 10 sn. ya da daha uzun süren apne(nefes alamama) dönemleri olur.
       Hipoksi ve kardiyak aritmilere neden olur.
       Uyku kalitesini bozarak gündüz uykulu olmaya yol açar.
5-Sirkadiyen ritm uyku bozuklukları
       Gecikmeli uyku evresi tipi
       Jet lag sendromu: Uzun hava seyahatlerinden sonra gelişir.
       Değişen mesai saatleri tipi
6-Huzursuz bacak sendromu
       Uykuya dalmaya çalışırken dayanılmaz biçimde bacakları hareket ettirme ihtiyacının hissedilmesidir.
       Bacakları hareket ettirmek ya da gezinmek sıkıntıyı azaltır.
       Primer olabilir ya da anemi, gebelik, renal yetmezlik nedeniyle olabilir.
7-Periyodik ekstremite hareket bozuklukları (Nokturnal myoklonus)
       NREM’de kol ve bacakların her 20-40 sn.de bir 1-2 sn. süren kısa tekrarlayıcı, stereotipik, nonepileptiform hareketleridir.
       Çok kısa süreli uyanmalara neden olarak uyku kalitesini bozar.
       Prevalansı yaşla birlikte artar.
       Anemi, folat eksikliği, böb. Yetmezliğine bağlı olabilir.

B-Parasomnialar 
1. Kabus boz (Nightmare):
 REM’de olan anksiyete oluşturan rüyalardır.
 Genellikle tam uyanmayla sonlanırlar.
 Kişi uyanınca rüyasını hatırlar.
3-6 yaş çocuklarda sıktır.
2. Uyku terörü (night terror):
       NREM’in yavaş dalga fazında iken çığlık ya da ağlama ile aniden uyanılır, yoğun korku ve otonomik hiperaktivite bulguları olur.
       Uyandırılamaz ve rahatlayamaz, uyaranlara cevapsız ve dezoryantedir.
          Hatırlanan bir rüya yoktur.
          Çocukların %3’ü, erişkinlerin %1’inde görülür.
3. Uykuda yürüme bozukluğu (somnambulizm):
       Derin uykuda olur.
       Uykuda gezmeye başlar, ama uyandırılamaz, cevap vermez, konuşma olabilir.
       Uyandıktan sonra hatırlamaz.
       4-8 yaş çocuklarda sık görülür.
Diğer Parasomnialar
       Uykuda konuşma
       Uyku paralizisi
       Bruksizm
       Enürezis nokturna
       Primer horlama
       Uykuda tükürüğünü yutamama

Popüler yazılarımı okumak için sağdaki menüyü kullanabilirsiniz >>


0 yorum:

Başarının Anahtarı 10 Adımla Sende!

1- Hedef seç, kesin bir hedefin olsun, puanıma göre tercih yaparım düşüncesinden kurtul!

2- Azimli ol, bir gün çok çalıştın diye ertesi gün gevşetme!

3-Eksiklerini belirle, üstüne git!
 Çoğu öğrenci sadece iyi olduğu dersi daha iyi yapmak için uğraşır. Ama unutulmamalıdırki kötü olunan derste başarılı olunduğunda gelebilecek net sayısı, iyi olunan derste yükseltilebilecek net sayısından çok daha fazla olcaktır. Üzerine gidinildiğinde başarılamayacak ders yok.

4-Hangi ders istediğin bölüme daha fazla puan getiriyor, bunu belirle!
Puanı fazla olan derse bir tık daha fazla çalışmalısın.

5- Farklı kaynakları da kullan!
Dershanenin verdiği kaynaklar sadece 1 penceredir, diğer pencerelerden de sorular görmek adına farklı yayınların kaynakları çözülmeli. Arkadaşlarınızla farklı kaynaklar alıp farklı soruları birbirinize gösterebilirsiniz.

6- Doğru saatte, doğru yerde çalış!
Her insanın zihninin açık olduğu saatler ve yerler farklıdır. Uygun saat ve yeri sen en verim aldığın duruma göre seçmelisin.

7-Önce konuyu anla, sonra soru çöz!
Konuyu anlamadıktan sonra yarısını dahi yapamadığın soruları çözmenin pek bir anlamı olmayacaktır. Mantığını anlamadıktan sonra sorunun cevabını hocadan öğrensen bile aklında kalmayacaktır. Önce konunun mantığını anla! Yoksa günlük 500-600 soru rakamları olsa ne olur olmasa ne olur.Benim ortalama günlük soru sayım 100'dü.

8- Ders çalışırken müzik dinlemek?
Ben dinliyordum, daha uzun süre çalışmamı sağlıyordu. Ama herkes kendini bilir, bu kişiye göre değişebilir. Bazısının ders çalışmasını zorlaştırabilir.


9- Ders çalışmak için uykundan feragat etme gece 12' den sonraya kalma!


10- Beslenmene dikkat et, özellikle et yemeyen insanlar da görülen B12 vitamin eksikliği unutkanlığa ve konsantrasyon eksikliğine yol açar.


Aklıma geldikçe listeyi güncelleyeceğim :)

LYS, YGS Sıralamamı ne kadar yüksellti? yazımı okumak için tıkla:


http://tipveyasam.blogspot.com.tr/2015/03/lys-ygs-sralamam-ne-kadar-yukseltti.html

0 yorum:

Saatler ne zaman geri alınacak?

29 Mart Pazar günü 03:00'da saatler 1 saat ileriye alınacak, Böylece yaz saati uygulaması başlamış olacak.


0 yorum:

Dengesiz beslenme çocuğunuzu nasıl etkiliyor?



Dengesiz Beslenme, yanlış besin seçimi, besinlerin gereken miktarda alınmaması, her besin öğesinin alınmaması ya da yanlış pişirme yöntemlerinin kullanılması sonucu oluşan beslenmedir

Doğum öncesi ve Bebeklik Dönemi Beslenme
Çocukların beslenmesi anne karnında başlar. Annenin gebe kalmadan önceki beslenme durumu da bebeğin sağlığı için büyük önem taşır. Gebelikten önce yeterli ve dengeli beslenmiş, sağlıklı annelerin gebelikleri daha sorunsuz geçer.
 Hamilelikte ilk aylarda kusma ve bulantı görülmesinin sebebi annenin dengeli beslenmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu tip sorunlar çeken hamileliklerin başlangıcında yumurtalıkların yerinde oluşan sarı cisim hem kendi hormonlarıyla hem de vücuttaki diğer bezleri gerekli hormonları üretmeye teşvik ederek annenin vücudunu zararlı fazlalıklardan temizlemeye çalışır. Bu yüzden gerekirse annede bazı yiyecek ve kokulara karşı nefret doğar, iştahı kaçar.
Annenin gebeliği boyunca yeterli ve dengeli beslenmiş olması, sağlıklı bebek dünyaya getirebilmenin en temel koşuludur.
 Hamile kadınlar bu dönemde artan kalsiyum, vitamin ve protein ihtiyacını çiğ sebze ve meyveler, et ve süt ürünleri, bal veya pekmez, çiğ kuruyemişlerle karşılamalıdırlar. Rafine ve katkılı gıdalardan oldukça uzak durmaları gereklidir.
 Sağlıklı olarak dünyaya gelen bebek, yeterli ve dengeli beslenmenin sürmesi ve iyi bir bakım ile sağlıklı bir çocuk olarak büyür ve gelişir.
Anne sütünün bebeğin büyüme ve gelişmesine, görme ve işitme keskinliği, I.Q. ve entellektüel gelişimine, bağışıklık sisteminin gelişip güçlenmesine ve böylece başta enfeksiyon hastalıklarından ve de allerjiden korunması açısından diğer ürünlerden (formula-mama ve inek sütü-pastörize süt) çok daha fazla katkısı vardır.


Bebeğim sütümle doymuyor mu?
Anne sütü ek ürünlere göre midede daha kısa süre kalır. Bu yüzden bebek çabuk acıkır. Anne sütü üzerine ek ürün alan bebek normalde 3 saat ortalama ile emmesi gerekirken 4-5 saat aralarla acıkacağı için daha az sıklıkta emmeye başlar. Bu da uyaranların azalması ve göğüslerin tam boşalamamasından dolayı anne sütünün giderek azalmasına yol açar. Böylece bebek ek gıdaya mahkum hale gelir.
 Ayrıca 7-8. dk. dan sonra anne sütünün özellikle çoklu doymamış yağ asitlerinden daha zengin olduğu unutulmamalı ve emzirmenin bu sürelerden kısa olmamasına dikkat edilmelidir.


Oyun Çağı Dönemi
Çocuğun kişiliği okulöncesi çağlarda şekillenmekte, yetişkinlik çağındaki davranışlarını etkileyecek alışkanlıkların edinilmesi, genellikle bu yıllara dayanmaktadır.
 Aynı şekilde, çocuğun bu yaşlarda kazandığı yemek yeme alışkanlığı da hayatının daha sonraki dönemlerini etkileyecek ve ileride ortaya çıkacak beslenme sorunlarının temelini oluşturacaktır. Çünkü, beslenme çocuğun bedensel, duygusal gelişmesini ve sosyal davranışlarını doğrudan etkilemektedir.


Okul Çağı Dönemi
Gerek oyun çağı gerekse de okul çağında artık evden dışarı çıkmaya başlayan çocuklar dışarıda değişik ambalajlar içinde sunularak onları cezbeden sağlık açısından hiç de yararlı olmayan ürünlerle tanışacaklardır. Damak tadı açısından onları cezbedecek bu ürünler genelde doymuş yağlar, şeker ve tuzdan zengindir.
Her türlü kraker, bisküvi, cips, şeker, çikolata, şekerli sakız, hamburger ve pizza, kolalı içecekler sağlıklı beslenme açısından sakıncalı yiyeceklerdendir. Özellikle kentsel yerleşimli çocukların bunlarla tanışmaması olanaksızdır.
 Bu nedenle onlarla kavga etmeden çocuğun yaşına göre davranarak bu tür ürünlerden onları uzak tutmaya çalışmak gerekir.


Ergenlik Çağı Dönemi
Ergenlik dönemindeki çocuklar sağlıklı beslenme konusunda ebeveynleri ve doktoru tarafından eğitilmeli ve bilinçlendirilmelidir.
 Genelde okul tabldotu yerine kantinden yemek onları cezbetse de sağlıklı beslenme açısından doğru olan anlatılmalıdır.

Dengesiz beslenme etmenlerine ve bunların oluşturduğu sağlık sorunlarına tek tek bakalım.


Rafine Şeker, Şekerli gıdalar 
Ham şeker rafine edilirken içerisinde ne mineral ne de vitamin kalmaktadır. Beyaz şeker emilmek ve vücuttan atılabilmek için, organizmanın içerisinde depolu olan vitamin ve mineral tuzları kullanır. Bu da ileriki dönemlerde kemik ve diş sağlığında problemler oluşmasına zemin hazırlar.
Aşırı şeker tüketimi hipoglisemiye (düşük şeker) neden olur.
Beyinde seratonin hormonu eksikliğine yol açar.
       Çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat eksikliği ve huysuzluğa sebep olur.
       Uyuşukluklara sebep olur.
       Adrenalin seviyelerini arttırır.
       Başarılarını olumsuz etkiler.
       Egzama oluşumuna katkıda bulunur.
       Kanser hücrelerinin en sevdiği ortam olması nedeniyle, kansere neden olur.  

Tatlandırıcılar
Tatlandırıcıların en popüler yaygın kullanılanı olan aspartam bugün 6 binden fazla hazır yiyecek ve içeceğe eklenmektedir. İçinde yüzde kırk oranında aspartik asit, yüzde elli oranında fenilalanin, yüzde on oranında metil alkol bulunur. Kolanın tatlandırıcısı olarak bilinilir. Kanserojen olduğu bir çok bilimsel çalışmayla kanıtlanmıştır.
 Aspartamlı bir gıdayı alır almaz, beynimize şeker geldi emri veriliyor ve o anda insülin salgılanmasına yol açıyor. Ortamda şeker olmadığı için insülin, kanda açlık şekerini düşürüyor. Doğal olarak karnınız acıkıyor ve daha fazla yiyorsunuz.

Glikoz ve fruktoz şurupları
Meyve ve sebzelerden alınan doğal şekerler insülin ile parçalanıp 3-4 saat içinde kana karışırken, nişastanın kimyasallarla parçalanmasından elde edilen bu ürünler 15-20 dakika gibi bir sürede direkt kana karışırlar, bu nedenle özellikle kan için oldukça zararlıdırlar.
 Kanda yükselen şeker insülin hormonunun daha fazla devreye girmesine neden olur. İnsülin çoğalınca da kan şekeri bir anda düşer böylece asıl şeker tüketicisi olan beyin besinleri yeterince alamaz. Bu nedenle de kişide aşırı yeme krizi başlar. Bu şekilde alınan kaloriler hemen yağ hücrelerinin içine girer

Çikolata
İçeriğindeki şeker, soya lesitininin büyük ölçüde GDO’ lu olması, aromalar yüzünden helalliği tehlikededir.
 Kafein içerdiğinden dolayı küçük çocuklar tarafından fazla tüketildiğinde mide reflüsüne sebep olduğu ilerlemesi dahilinde hiperaktiviteye yol açtığı görülmüştür.
Piyasadaki düşük kaliteli çikolatalarda ise kakao yağı yerine hidrojenize bitkisel yağ kullanılır. Bunlar da trans yağ asitleri içermektedir


Beyaz Un
Bugünkü toplumun karnını doyurduğu halde gizli açlık çekmesinin nedeni; buğdayın kepek ve rüşeym bölümünün ayrıştırılmasıdır.
 Ruşeym, buğdayın vitamin ve mineral açısından en zengin bölümüdür. Yapısında demir, önemli mineraller, doymuş yağ asitleri, protein lif, B ve E vitaminleri bulunur.
 Kepek kısmı ise buğdayın koruyucu tabakasıdır. Demir, çinko, lif ve protein bakımından çok zengindir

Et ve Tavuk
Et ve tavuktan elde edilen sosis, salam, sucuk gibi ürünlerde kanserojen nitrit ve nitrat katkılarının konulması, yüksek miktarda tuz içermeleri, soya vb. ürünlerin bileşimine girmesi, pişirilme şekilleri bu tip ürünlerin zararlarını katlıyor.
 Araştırmalar bu tip ürünleri yiyenlerin kalp krizi riskinin yüzde 42, diyabet riskinin yüzde 20 arttığını göstermiştir


Meyve Suları ve Maden Suları
Meyve suları, %100 ibaresi bulunanlar da dahil ısıl işlem görmeleri böylece içeriğindeki B kompleks ve C vitamininin büyük ölçüde tahrip olması, posasının olmayışı, içeriğine eklenen aromalar nedeniyle helalliğinin bozulması, tatlılığından dolayı çocuklarda meyve yeme isteğini yok etmesi nedeniyle faydasızdır.
 Kayısı ve şeftali gibi meyvelerinse %100 meyve suyu yapılamadığı için bunlar früktoz şurupları ile tatlandırılıyor.
 Bikarbonatlar, magnezyum, sitratlar, sodyum, flor ve kalsiyum içerikleri yönüyle faydalı olan maden suları ise aroma ve glikoz şurubu katılarak zararlı hale getirilmektedir

Süt Ürünleri
Aromalı sütler ve yoğurtlar hem aroma, tatlandırıcı ve renklendirici maddeler içermeleri yönüyle zararlı hale gelmektedir.

Yağlar
Çocuklarımızın sıkça tükettiği poğaçalar, hamburger ekmekleri yüzde %50 ye yakın oranda hidrojenize yağlar, endüstriyel margarinler içermekte vücut sıcaklığında erimeyen bu yağlar kalp, damar hastalıklarının birinci sebebi olmaktadır.
 Rafine yağlara ise GDO’lu pamuk ve soya yağlarıyla tağşiş yapılmakta, birçok lokanta ve hazır yemek fabrikaları bitkisel yağ adı altında bu tip ucuz yağları kullanmaktadır.

Dengeli Beslen, Sağlıklı Ol!



0 yorum:

LYS, YGS sıralamamı ne kadar yükseltti?


YGS bugün açıklandı.Kimisi üzüldü, kimisi sevindi. YGS iyi-kötü geçti. İyi yapmak ya da kötü yapmak kimisini gaza getirecek, kimisini de frenleyecek. Bu yazı kesinlikle gaza gelmenizi sağlamak amacıyla yazılmıştır.Gelin benim hikayeme bakalım.
Ben ilk üniversite sınavımda o zamanlar ÖSS'ydi, 18 bin küsür sıralama yapmıştım. Aklımda kendimi bildim bileli tıp fakültesi vardı ama sıralamam yeterli değildi ve ben bu hayalimden vazgeçip bilgisayar mühendisliklerinden oluşan bir tercih listesi yaptım. İçim içimi yemiyor değildi. Bir yanda yılların hayali vardı, bir yandan da birçok kişiye göre iyi yapmış olduğum bir sıralamam. Seneye kalmalı mıydım? Bir de sınav sistemi değişiyordu. YGS ve LYS! Neydi ki onlar? Acaba sıralamamı yükseltebilir miydim? İşte böyle sorular kafamdan gelip geçiyordu. Sonra tercihleri vermeden önce ani bir karar aldım. Dershane değiştirecektim ve yeniden hazırlanacaktım. Sonradan keşke dememek için bunu yapmalıydım. Bu kararı aldığımda inanır mısınız ailemde çok sevindi. Çünkü çocuklarından bir beklentileri vardı ve onu hayal ettikleri yerde görmek istiyorlardı. Yanlış anlamayın bu demek değilki onlar beni tıpa zorladı, aksine ben çok istiyordum. Gel gelelim ne oldu? Tercih yapmadım ve tam gaz yeni seneye başladım. Dershanem küçük bir dershaneydi, ama çok başarılı hocalardan oluşuyordu. Az öğrenci olması avantajımaydı, hocalara daha rahat ulaşabiliyordum. Başarım günden güne yükseliyordu. YGS öncesi puanlarım 470 küsürleri bulmuştu. Ama YGS sonucum ne geldi biliyor musunuz? 18 bin küsür sıralama! Çok üzülmüştüm, aileme, dershane hocalarıma ve en önemlisi kendime karşı mahçup hissediyordum. 1 yılım gitmişti ama sonuç değişmemişti. Dershane YGS denemeleri kolaydı, ben ondan yüksek aldım desem öyle değildi. Çünkü birçok dershanenin YGS denemelerine giriyordum. Hepsinde de iyiydim.Yapacak birşey, diyecek söz kalmamıştı. 1 hafta üstüne sonucumun şokunu atlatmış gibiydim. Aynı tempo çalışmaya devam ettim. 2 ay çabuk geçmişti  ve ne oldu ? LYS günleri geldi, çattı. Matematik sınavı çıkışı dershanaye gittim. Soruları hocalar çıkartmış, çabuk bak diyorlardı. 80 sorudan 75,5 net çıkarmıştım. Daha iyisi olmadığı için de üzülmedim değildi Tam yapmaktı hedefim. Fen sınavı çıkışı ise soru cevaplarını televizyondan hocalarla izledik. 90 soru 85 net yapmıştım. Çok mutluydum. Ama yine de sınav sistemi yeni değiştiği için ne olur bilemiyordum. Ve nihai sonuca gelecek olursam 5 bin küsürle yılı kapattım ve istediğim tıp fakültesine girdim arkadaşlar. :)  Biliyorum 18 binden 5 bin lere çıkmak için LYS'yi tama yakın yapmam gerekti. Ama bu gözünüzü korkutmasın. Çünkü daha alt sıralamalardan üst seviyelere çıkması daha kolay oluyor. 30 bin-40 bin sıralamalardan benden çok daha az yaparak belki ilk 10 bine değil ama ilk 20 bine girebilirsiniz. Yeterki yılmayın. Kısacası diyorumki imkansız değil bunu bilin...Çalışma programım hakkında bilgi edinmek isteyen veya başka sorusu olanlarınız varsa lütfen yorum bırakın :)

0 yorum:

Yeni Dünya filmi ülke sinemalarından kaldırılıyor!

Başrollerinde Şükran Ovalı, Erkan Petekkaya ve Soner Erzincan'ın oynadığı Yeni Dünya filminin ülkemiz sinemalarından kaldırılacağını Erkan Petekkaya instagram hesabından duyurdu. Petekkaya'nın takipçilerinden bu duruma sert eleştiriler geldi.




0 yorum:

Elin Oğlu programı başlıyor!

Çoğu koreseverin olduğu gibi ben de Abnormal Summit programı hayranıydım, ta ki Enes Kaya programdan ayrıldı ben de izlemeyi bıraktım. Hevesim kaçtı sanırım. Neyse sizlerin hevesi kaçmasın, çünkü 21 Mart cumartesi günü Elin Oğlu adıyla atv'de Abnormal Summit'le aynı formatta bir program başlıyor. Ben de sizler gibi heyecanlıyım. Ömür Varol ve Sinan Çalışkanoğlu da bu projede.Umarım güzel bir iş olur. Ne dersiniz, ilk iş olarak Elin Oğlu üyelerini tanıyalım mı? İşte Türkiye'de yaşayan 8 güzel adam ve tanıtım videosundaki söyledikleri:

1.Elin Oğlu üyesi
Selam güzel ülkenin güzel insanları...

2. Elin Oğlu üyesi
Hey whats up? Amerikalı, fiyakalı ve delikanlı...
3. Elin Oğlu üyesi
Maşallah,maşallah...
4. Elin Oğlu üyesi
Ben Emrah, vallahi de Emrah billahi de Emrah...
5. Elin Oğlu üyesi
                                                           Kambersiz düğün olmaz...
6. Elin Oğlu üyesi
Selamunaleykum sana Müslüm baba bana Bob Marley...
7. Elin Oğlu üyesi
  Yapacak birşey yok yani...Bomba! Patlayacağız işte...
8. Elin Oğlu üyesi
I love arabesk, Orhan, Müslim farketmez bu araba buraya hiç parketmez. :)

Elin oğlu Danilo Zanna yazım için tıkla!


0 yorum:

The Lazarus effect film yorumları


Vizyonda son demlerini yaşayan The Lazarus Effect filmine dün gittim, film vizyondan kalkmadan yorumlarımı yazmak istedim. Filme korku filmi diye gittim ama yüksek sesli sahnelerdeki irkilmelerimi saymazsak korkmadim diyebilirim, film zaten 13 yaş üstü olduğu için böyle de bir beklentiye girmem komik oldu. Filmin ama konusu sürükleyiciydi. 83 dk da anlatılmak istenen tam izleyiciye geçemese de, en azından çıktığımda keşke gitmeseydim demedim ve izlediğimden memnundum. Bildiğiniz üzere film ölüyü diriltmeye yarayacak serumu bulmaya ve bu serumu kullanmaları halinde yaşananlar üzerine kurulu. Bir tıp öğrencisi olarak konuyu çok ilgi çekici buldum. Sadece sonunu açık uçlu yapmaları hoşuma gitmedi. Anlaşılan 2. filme açık bir perde bırakmak istediler. Umarım gelecek filmde daha iyisini görürüz...

0 yorum:

Yeni bloggerlar Google adsense'e nasıl başvurabilir? 6 ay beklemek şart mı?


Blogumu açalı daha birkaç gün oldu ve en ilgimi çeken sekme kazançlar sekmesiydi.  Hemen adsense'e başvuru yapmak istedim ama buton aktif değildi. Sebebini birçok sitede aradım, tatmin edici bir sonuç bulamadım.Çoğu yerde 6 ay geçmesi lazım gibi yorumlar okudum. Bu benim hevesimi kırmıştı açıkcası. Sizin de hevesiniz kırılmasın diye şimdiden söyleyim, 6 ay beklemeye gerek yok. Neye göre buton aktiflendi bilmiyorum ama bugün başvurumu yolladım ve aynı gün içinde değerlendirilip yetersiz içerik sebebiyle red yanıtımı aldım. Kısmen üzücü de olsa içerik yeterli hale geldiğinde başvurumun onaylanacağını düşünüyorum.  En az 20-40 arası yayın gerekli olduğu söyleniyor, bense 5 yayınla başvuru yaptım. Evet biraz aceleci davrandım kabul ediyorum. Çok vaktim olmadığından ne zaman yeterli içeriğe ulaşabilirim bilmiyorum ama eğer sizin yeterli vaktiniz varsa kısa zamanda istenilen içeriğe ulaşabilirsiniz diye tahmin ediyorum. Durmak yok, yazmaya devam...

3 yorum:

İdeal boyunuz kaç olmalı?


Uzun boylu ya da kısa boylu olmak ne açıdan önemli? Eğer altta yatan bir sorun yoksa tabi ki hiç önemli değil. İnsan boy ölçüsünün normal olup olmadığını neye göre anlayabilir? Eğer sizin de aklınıza bu sorular geliyorsa ve yanıt arıyorsanız yazımı okumaya devam edin. :) İnsanın nihai boy uzunluğuna ulaşmada çevresel faktörler önemli olsa da asıl önemli faktör genetiktir. Yani anne ve babalarının boy ölçüleridir. Örnek populasyondan alınmış kişilerin anne ve baba boylarına bakılarak bir istatistik oluşturulmuş ve bu anne ve babanın çocuğun boyu ortalama şu boyda olmalı denmiş. Nedir peki bu hesaplama? Bakalım:

Kadınlar için: anneboyu+bababoyu-13 bölü 2
Erkekler için:anneboyu+bababoyu+13 bölü 2

Yani bir bayanın anne boyu 163 cm olsun, baba boyu 180 cm. Bu bayanın olması gereken ortalama boy nedir 163+180-13 bölü 2 = 165 cm ' dir. Çıkan sonuç tabiki nokta atışı hesap değildir, öyle olsa tüm kardeşler aynı boyda olurdu  ama nihai boyunuz bu sonuca yakın olacaktır. Hadi bakalım hesap sırası sizde.

0 yorum:

Kim Milyoner Olmak İster Yarışmacısı Rezil Oldu!


Yarışmaya katılıp daha ilk sorudan jokerlerini harcayan birçok kişinin karşılaştığı durum. Özellikle de iyi bir eğitiminiz varsa, iki kat fazla kurşunların hedefisiniz demek. En son bir meslektaşımı,  bir tıpçıyı gösterir olmuş haberler. Tahmin edebiliyorumki çoğunuz cevabı gördüğünüz gibi bildiniz ve yarışmacının bir pabuç diyebilmek için 2 joker hakkını kullanmasına anlam veremediniz, güldünüz. Ancak artık öyle bir hal almışki yarışmacılar daha soruyu bilemediğinde youtube'a düşerim yarın diyebiliyor yarışmada. Bir yandan sosyal medya baskısı, bir yandan da yakınlarının bir tıpçıdan beklentisinin üzerinde oluşturduğu bir baskı var. Cerrahpaşalı daha pabucu bilemiyor bir de tıp okuyor!!! Görünen gerçekten bu mu? Benim gördüğüm daha çıkmadan ilk soruda elenirsem korkusuyla kullanılmış jokerler. Emin olun daha fazlası değil. Son olarak da birşeyi hatırlatayım, tıpa girmek için genel kültür sınavına almadılar bizi. Bundan sonra da alacaklarını zannetmiyorum. :)

0 yorum: